İşitme yetersizliği doğum öncesi, doğum sırasındaki veya doğum sonrası nedenlere bağlı olarak bireyin duyma sistemine geçici ya da kalıcı olarak verdiği hasarlara verilen bir isimdir. İşitme organında yaşanan yetersizlikler sonucunda birey kelimeleri duyamaz hale gelmektedir. Buna bağlı olarak işitme yetersizliğine sahip birey, anlama ve kavrama güçlükleri çekmeye başlamaktadır.
İşitme yetersizliği oluşan bireyde; sosyal, akademik, duygusal beceriler sekteye uğramaktadır. İşitme yetersizliği doğum öncesi, doğum anı ve sonrası nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Doğum anında işitme yetersizliğine sahip olan bir bireyin dil kazanımı oldukça güçtür. Dil kazanımı olmadığı için de sosyal problemler yaşaması olasıdır. Bu yüzden işitme yetersizliği belirtileri fark edildiği anda, doktora gidilmesi ve zaman kaybetmeden özel eğitim desteği alınması gerekmektedir.

Genel olarak işitme yetersizliği belirtileri;
- Yüksek seslere kayıtsız kalma,
- Sesin yönünün tespitini yapamama,
- Agulama dönemini geçtiği halde yeni sesler türetememe, kopyalayamama,
- Dudak okumaya çalışma,
- İletişim kurmaktan çekinme,
- Kolay sinirlenme,
- Temel cümleleri anlayamama,
- Radyo televizyon vb. Cihazlara diğer normal bireylere göre daha yakın oturma,
- Radyo televizyon ve müzik aletinin sesini normalin üzerine çıkararak dinleme,
- Ağrıdan şikayet etme,
- Kulakta akıntı ve çevresinde kızarıklık,
- Sözcük dağarcığı azlığı,
- Telaffuz bozukluğu,
- Çok yavaş yada yüksek sesle konuşma,
- Telefonda konuşurken karşındaki kişiye cevap verememe durumu ya da sürekli olarak kulak değiştirerek konuşma,
- Yüksek sesli bir ortamda veya trafikte korna seslerine tepki verememe gibi durumlardır.
İŞİTME ENGELLİLERİN EĞİTİMLERİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER;
Sözel İletişim Yöntemi (Oral)
Bu yöntemin asıl amacı duyma engeli olan bireylerin duyma engeli olmayanların dünyasının iletişimini anlamasını sağlamaktır. Yani kullanılan dili öğrenmesini sağlamaktadır. İşitme cihazı ile duyması sağlanabileceği gibi bazı durumlarda işitme cihazı yeterli olmaz. İnsan gelişen bir varlık olduğu için eğitim almaması durumunda tam olarak zihinsel gelişim sağlanmaz. Hem sosyal yaşamının devamı için hem de zihinsel gelişimini tamamlamak için önem arz eder.
Oral İletişim Yöntemi (Dudak Okuma)
Bu yöntemde asıl amaç dudak okumasını sağlamak ve konuşmasını sağlamaktır. İşitme engellilere eğitim verirken dudak okuma yöntemi çok tercih edilir. İşaretlere yer verilmez çünkü işaretlere yer verilir ise konuşma güçleşir. Buradaki temel amaç anadilinin öğrenilmesidir. Bu sayede içerisinde yaşadığı dünyayı algılayabilir. Çocuklarda dil öğrenimi diğer yaşıtlarına göre geç olsa da konuşması sağlanır. Dudak okuma yöntemi için bulunması gereken beceriler ise;
- Gözle ilgili herhangi bir sorunun olmaması,
- Dilin dudak okumaya uygun olması,
- Soyut kavramlardan önce somut nesnelerin öğretilmesi gerekir.
İşaretler Dili Öğrenme (Manuel)
ileri işitme kaybı olan çocuklarda veya yetişkinlerde, harfleri, nesneleri, duyguları belirli semboller ile öğrenmesi sağlanır. İşaret dilinin kendine has bir alfabesi vardır. Parmak, el, kol hareketlerinin durumuna göre okunur ve anlatılır. İşitme engellilere eğitim için çeşitli işaret dili alfabeleri mevcuttur.
Parmak alfabesi: Belirli bir dilin alfabesini işitme engelli bireylerin havaya çizerek veya parmakları işe göstererek kendini anlatmasıdır. Bu işaret dili için alfabenin parmaklar ile ifade edilebilir olması gereker. Ayrıca alfabenin bilinmesi gerekir.
Belgili işaret dili: İşitme engeli olan bireylerin, harfleri veya nesneleri özel alfabe ile gösterilmesi gerekir. Kedine has bir grameri alfabesi vardır. Her ses için özel harf vardır.